Dikkat 1 saniye geçmeden başka bir sayfayı görüntülemeyin
BİR GURBET HİKAYESİ » Kuyucak Köyü
Top Menu

19 Mayıs 2024 Pazar 

Resimli  Site içi  Google 

ANA SAYFA
BİR GURBET HİKAYESİ
 
eyupo
 
 
 
 
 
 
2 Aralık 2009

YURT DIŞINDA YAŞAMAK ZORUNDA KALAN TÜM GURBETÇİLERİMİZE EN DERİN SAYGI VE SEVGİLERİMLE..

46 Yıl önce yani 1961 yılında başlamıştı macera. Hayır bu macera değildi aslında. Bu benim çilekeş halkımın bir göçüydü Anadoludan, Avrupaya uzanan bir yol hikayesiydi bu.

Tarih boyunca Avrupa ve Anadolu birbirinden hiç kopmadı. Fakat bu sefer bu yol çok farklıydı. Benim Anadolu insanım için dönüşü olmayan bir yoldu bu bir vedaydı bu Anadan, Babadan, yardan, evlattan ve Vatandan kopuşun hazin bir hikayesiydi bu. Bu başlangıç getirmiş olduğu hüznün yanında aynı zamanda bir sevincin de başlangıcı idi. Rahata kavuşma hayali kuran benim insanımın, paraya kavuşma hayali kuran insanımın gizemli ve sır dolu yolculuğu idi bu göç. Arda arda Tren garlarında uğurlamalar, havalimanında yine gözü yaşlı uğurlamlarla başladı ve bu güne kadar da sürdü. Yarım yüz yıl böyle geçti bu koca 50 yıla iki hatta üç nesil sığdı vatandan uzakta ...

Peki gitti de ne oldu hayal ettiği gibi rahat edebildimi Anadolu insanı vatandan uzakta? Hayır arkadaşlar rahat edemedi hep çile çekti benim insanım en ağır işte çalıştırıldı yıllarca ..Hoş değil hor görüldü, Tüm bu çileye uzak kalmaya rağmen İlk ve ikinci nesil insanımız uzaklaşmadı özünden, kültüründen ve benliğinden.

Ya üçüncü Nesil ?

Çok az...

Evlatlarına ve torunlarını Türklüğü ve türk kültürünü vatan sevgisini yaşatabilenlere ne mutlu.!!!

Ne mutlu onlara ki ;

Nefes aldığı bu vatana burada ihanet edenlere inat yaşattığı için Vatanı !!

Üçüncü nesil ile birlikte Avrupada tarihi bir değişim yaşanmaya başladı.

Bizler Ana vatanda gurbetçilerimizin geride bıraktığı 50 yılı hiç sorgulamadık ve yine vatandan uzak büyüyen çocuklarımız orada hangi duyguların kıskacında yaşıyor acaba?

Biz neyi sorguladık?

Biz gurbettekilerin binbir güçlükle sahip olduğu maddiyatı sorguladık...Dedi kodu yaptık, biz onları kıskandık..Onlarla gurur duyamadık..

Bir yanda binlerce km.uzakta dili, dini, ve gelenekleri farklı bir kültürün içinde var olma mücadelesi veren gençlerimiz. Ne kadar Türk? ne kadar Avrupalı?

Türk olarak bu üçüncü nesli Türklüğü ile gurur duyması için gayret göstermedik...

İnsan en çok bayramlarda hissediyor yalnızlığını.Ailesinden sevdiklerinden akrabalardan arkadaşlarından uzakta hele Vatanından uzakta geçirilen bir bayram hüzün verir gurbetciye onların hüznünü onlarla yaşamadık...

Değerini bilmek lazım elindekilerin, yaşayanların. Gurbetci koşmayı arzular toprağına , anasına ve atasına . Ama ne çareki gurbet uzaktır geçit vermez kokusunu almaya.
Koşmak ister gurbetçi, tutmak ister anasının nasırlı ellerini ama başaramaz gurbet engeldir anasının nasırlı ellerini öpmeye.
Zordur geceleri yaşamak gurbetçi için çünkü istediği an okşayarak avunacağı toprağından uzaktadır.
Zaman hızla akıp giderken furbetçi en çok kaybettiği maneviyatına üzülür.çünkü malesef gelmiyor bir daha geri.
Gurbetçilerimiz Vatan hasreti, toprak hasreti içinde var olma mücadelesi verirken biz ne yaptık...?
UYUDUK ...
VE HALA UYUMAYA DEVAM EDİYORUZ..
YURT DIŞINDA YAŞAMAK ZORUNDA KALAN TÜM GURBETÇİLERİMİZE EN DERİN SAYGI VE SEVGİLERİMLE..
EYÜP ÖZTÜRK




Facebook'ta Paylaş


    Gönderen : eyupo        Tarih : 2 Aralık 2009        Hit : 8981

Yorum Eklemek İçin Üye Olun / Giriş Yapın


Yorum Yazmak İçin Üye Seviyeniz Yetersiz

Lütfen

Üye Girişi Yapınız   Veya  Üye Olunuz

 

Anasayfa  İletişim